Fırsat otobüsleri
“Fırsatlar otobüslere benzer. Birini kaçırdığınız zaman bulunduğunuz durağa yaklaşan mutlaka bir otobüs vardır.” Richard Branson
Fırsatları bekleme
İngiliz abimizin sözü çok hoşuma gitti. Fırsatları otobüse benzetmiş. Bizi ise otobüsleri durakta bekleyen kişiler olarak düşünmüş. Son olarak durağa “mutlaka bir otobüs vardır.” Demiş. Otobüsü durakta öylece beklemeli miyiz?
Fırsatları bekleme diye güzel bir başlık attım. Türkçemizin güzelliği. Burada hem beklemek anlamı hem de beklememek anlamı var. Ben daha çok beklememek kısmına odaklandım. Lafı çok uzatmadan Richard Branson’un sözüne geçeyim.
Burada “bulunduğunuz durak” cümlesini sabit kalmak olarak düşünmeyin. Ayrıca bu cümlede “fırsat otobüsünü” gece vakti farlarını yakmayan bir otobüs olarak düşünün.
Otobüslerin sizin durağınıza gelmesi için kendinizi geliştirmeniz ve durağınızın ışığını otobüslere yakmanız gerekir. Durağınızın ışığı gece feneriymiş gibi fırsatları size getirir. Ayrıca o ışık size çevredeki fırsatları görmenizi sağlar. İşte böyle fırsat otobüsünü yakalamış olursunuz. Ayrıca o otobüse binmek için para biriktirmeniz gerekir. Bu otobüste geçen para ise bilgidir.
Eğer siz hiçbir şey yapmadan sadece otobüsün gelmesini beklerseniz, evet o otobüs gelecektir ama ne siz onu görecek ne de o sizi görecektir. Çünkü durağınız karanlıktır. Çevrenizi görecek ışık olmadığı gibi çevrenizdekileri size getirecek ışıkta olmaz. Ayrıca kendinizi geliştirerek bilgi edinmezseniz, otobüse binecek paranız da olmaz.