Doğru soru nasıl sorulur?
Kendinize, “Ben sorular soruyor muyum?” diye sorun. Ben de size, “Kendinizi geliştirmek için merak ettiklerinizin cevabını arıyor musunuz?” diye sorayım. Her şeyi merak edebilirsiniz. Önemli olan kendi alanınızda en iyisi olmak için merak ettiklerinizdir.
İnsanlığın ilerlemesini sorular sağlamıştır. Merak, arayış ve bir şeyleri anlama isteği insanlığı geliştirmiştir. Biz de birer insan olduğumuza göre sorarak ilerleyebiliriz. Tabii doğru konuda, yerde ve zamanda sormak daha önemlidir.
Hocalarımızın, “Sorunuz varsa sorun.” cümlesi ve kimsenin soru sormaması bu yazıma ilham oldu. Ayrıca izlediğim Peaky Blinders dizisindeki bir sahneden ve diğer yapımlardan dolayı da konuya değinmek istedim.
Her şey için soru sorabilirsiniz. Ben size doğru ve kaliteli sorular sormaktan bahsedeceğim. Doğru soru nasıl sorulur? Sizler için bazı maddeler paylaştım. İyi okumalar.
Soru sormak
Bilgimizi genişletmek ve merakımızı gidermek için soru sorarız. Ne, neden, nasıl, nerede, ne zaman ve kim. Bunlar kullandığımız soru kalıplarıdır.
Soru sormayı tanımlayacak olursam, ilgilenilen alanda merak edilenler diyebilirim. Neden ilgilenen alan dediğimi alt başlıkta açıklayacağım. Tabii ki soru sormak sadece kendi alanınla sınırlı değil. Merak edilen her şey için soru sorulabilir.
Ben yine de her şeyi sorma taraftarı değilim. Konuyu çok dağıtmadan ilerlemek istiyorum. Bu yüzden ilgilenilen alan konusuna geçelim.
Neden ilgilenilen alan?
Her şeyi merak edebiliriz. Bunda bir sakınca yok. Asıl önemli olan kendi alanımız için sorduğumuz sorulardır. Çünkü başarıya erişmek için cevapları bilmek gerekir. Cevaplara ulaşmanın ilk adımı da sorular sormaktır.
Sizin sormanız gereken sorular ve aradığınız cevaplar kendinizi geliştirmek üzere olmalıdır. Burada üniversite kısmına değinmek istiyorum. Çünkü üniversitede hocalar, “Anlamadığınız bir şey varsa sorun.” der. Çoğu kişi de cevap vermez. Ya herkes anlamıştır ya da konu kimsenin ilgisini çekmiyordur. Bunu bilemem.
Üniversiteyi anlamak
Üniversitenin ne olduğunun bilincinde olmanız gerekiyor. Bu ilerlemeniz için çok önemli.
Doğru bölümü yani mutlu olacağınız bölümü seçmelisiniz. İlk önce kendi alanınızı belirlemelisiniz. Sonra çok çalışıp kaliteli üniversiteye gidip ufkunuzu açmalısınız. Daha çok soru sorabilmek için bilgilere erişebilmelisiniz.
Burada demek istediğim eğer siz kendi alanınızda eğitim görürseniz, derste ve ders sonrası devamlı merak ettiklerinizi sorabilirsiniz. Tabii soru, sormak için sorulmaz. Bunu unutmayalım! Ayrıca hocalarınıza sorabileceğiniz gibi kendinize de soru sorabilirsiniz. Cevap için daha fazla kitap okuyabilirsiniz.
Aklıma Lord Voldemort geldi. Muhtemelen kötü bir örnek. Hani küçükken hortkulukları merak edip soruyor ya. O da kendini sevdiği alanda en iyisi yapmaya çalışıyor işte. Şuna da dikkatinizi çekerim, kitapları karıştırmasaydı o konuyu görüp soramazdı.
Doğru soru sorabilmek
Sizlerle birkaç madde paylaşacağım. Bu maddeler size nasıl doğru sorabilirsiniz onu gösterecek arkadaşlar.
Merak ettiğiniz veya bilmediğiniz ve unuttuğunuz her şeyi diğer kişilere sormayın!
Kendinize de sorup cevabı öğrenin. Örneğin, Elon Musk kimdi? Tarihi ne? Açın kitapları veya interneti araştırın arkadaşlar. Kendiniz cevaplamaya çalışın.
Okulda, işte veya toplumda diğer kişilere devamlı soru sorulmaz. Özellikle de iş yerinde. Bu nasıl oluyor? Nasıl yapılıyor? gibi sorular sizi niteliksiz gösterir. İşleri yeni yeni öğrenen için bir şey diyemem. Şunu diyebilirim ki üstler her zaman nitelikli insanlarla çalışmak ister. Soru soran ama aynı zamanda sorunun cevabını bulabilen insan olmalısınız. İşi bilmelisiniz. Kendinizi bilgisiz ve niteliksiz göstermemelisiniz. Bilgisizseniz hemen bilgiye erişmeli, niteliksizseniz de kendinizi geliştirmelisiniz.
Diğer kişilere sorma noktası ise anlaşılmayan yerdir. Araştırdığınız konuda anlamadığınız bir şey varsa bu konuda bilgili birisine danışın. Bu kişi hocanız olabilir. Tabii cevabını bulamadığınız veya kavrayamadığınız bir noktayı da sormayın demiyorum. Sorabilirsiniz. Burada kısaca demek istediğim her şeyi sormayın. Önemli soruları ve çok merak ettiklerinizi sorun.
Ders esnasında veya bir toplantıda, konudan alakasız sorular sormayın!
Konunun dağılmasına yol açar. Ayrıca dinleyiciler tarafından ve soruyu cevaplayacak kişi tarafından hoş karşılanmazsınız. Bu kısmı yazarken ara verdim ve derse gittim. Derse Rusya – Ukrayna savaşını konuşarak başladık. Sonra hoca dersi anlatmaya başladı. Herkes odaklanmış dersi dinliyordu. Notlarımı alıyordum. Yaklaşık yarım saat sonra biri, “Hocam, bir sorum var ama konuyla alakasız.” dedi. O an ben saatin kaç olduğuna baktım. O da Rusya – Ukrayna savaşı ile ilgili soru sordu. Soru o kadar uzundu ki 3 dakika sürdü. Aslında konuştu da denebilir. Ne sorduğunu bile tam anlamadım. Çok uzun ve dağınık olduğu için büyük ihtimal hoca da anlamadı. Konu dağıldı ve fısıltılar çoğaldı. O an ben de bu yazım için not aldım: “Sorularınızı fazla uzatmayın!” Soru konuyla alakalı olsa bizim için de bilgilendirici olabilirdi.
Tekrar ediyorum. Sorularınızı fazla uzatmayın!
Sorularınız, net ve kıvamında olsun. Dağınık olursa karşınızdaki de anlamayabilir. Kısaca bir soru için üç dakikanızı ayırmayın.
Sorunuzu neden sorduğunuzun açıklamasını tabii ki de yapabilirsiniz ama güzel bağlayabilmelisiniz.
Eğer doğru cevap arıyorsanız, siz de doğru soruyu sorabilmelisiniz.
Bazen hatalı sorular olabiliyor. Bulduğumuz cevap istenilen olmayabilir. Bu yüzden daha da detaylandırmak gerekebilir. Yani soruyu soran da iyi düşünerek sormalıdır.
Bu yazımın ana konusu, kendi alanınızda gelişirken sorduğunuz sorular. Vurgulamak istediğim bu ama doğru soru için pazarlama alanından örnek vermek istiyorum.
İngiliz girişimci, Arabistan’da halı satmak ister. Arabistan’a gider ve halka anket yapar. Sorularından bazıları, “Halı alır mısınız?” ve “Hangi rengi daha çok seversiniz?” dir. Arapların geneli bu sorulara, “Alırım” ve “Yeşil” diye cevap verir.
İngiliz girişimci hemen yeşil renkte halı üretimine başlar. Ürettikten sonra Arabistan pazarına sunar.
Günler geçmesine rağmen kimsenin almadığını görür. Bunun sebebini merak eder. Arabistan’da tanıştığı arkadaşına, “Araplar yeşil rengi sevmesine ve halı almasına rağmen neden benim halılarımı almıyorlar?” diye sorar. Arkadaşı ise, “Yeşil, Araplar için kutsal renktir. Bu yüzden üzerine basmazlar.” diye cevap verir.
Bu örneği “Başarılı girişimci nasıl olunur?” başlıklı yazımda, “Doğru pazar araştırması yapmak” maddesinde paylaşmıştım. Yazımın geniş hali için başlığa veya maddeye tıklayabilirsiniz.
Yani demek istediğim sorunun detayı çok önemlidir. Diğer kişiye tam olarak ne sorduğunuzu aktarabilmelisiniz. Bu yüzden iletişim önemlidir. Sizin aklınızdakini karşınızdaki tam olarak anlamayabilir veya yanlış anlayabilir.
Sonuç
Doğru soru sormak için çok okuyun, izleyin, dinleyin ve gezin. Doğru yerde doğru sorular sorarak kalitenizi gösterin. Ayrıca boş sorular sormaktan kaçının.
İlerlemeniz doğru sorular sormanıza bağlıdır. Bu yüzden daha fazla sorun ve cevaplarını arayın. Cevabı herkesten beklemeyin ama bir akıl hocanız da olsun. Sorularınızı doğru kişilere sormaya özen gösterin.
Doğru soru sorabilme konusunda eklemek istediklerinizi yoruma yazın arkadaşlar.