Başarılı bir eğitim hayatı nasıl olur?
Eğitim, ülkelerin yere sağlam basmasını ve gelecekte de devrilmemelerini sağlar. Bu yüzden ülkelerin temeli eğitimdir. Eğitimle, o ülkede bilim ve teknolojiyi üretecek veya geliştirecek insanlar yetişir. Ardından yerli üretim artar ve ekonomi de gelişir.
Çocukların ve gençlerin eğitimin önemini öğrenmeleri gerekir. Sadece ders çalışıp ve kitap okumaktan ibaret olmadığını bilmeleri gerekir. Her genç, belli bir eğitim seviyesine gelmesinin ve ardından kendini daha da geliştirmesinin farkındalığına erken yaşta sahip olmalıdır. Ayrıca iş hayatında başarılı olması için bir alanda uzmanlaşması ve bu uzmanlaşmayı sürekli hale getirmesi gerektiğini de bilmelidir.
Bu yazımda, bir gencin eğitim hayatının nasıl olması gerektiğini yazmaya çalışacağım. Benim öğrendiklerimi siz gençlere aktarmaya çalışarak, kaliteli bir eğitim hayatı geçirmenizi ve gelecekte de başarılı olmanızı istiyorum. Eğer yazımı veliler okuyorsa, çocuklarınız için okumaya devam edin.
Eğitim
Eğitim, yeni neslin toplumda yerlerini alabilmeleri için gerekli bilgi, beceri ve anlayışları edinmeleri ve kişiliklerinin geliştirilmesidir. Eğitim, bana göre ufuk açmaktır. Yeni bir şeyler öğrenmektir.
Her bilgiyi de bileceğiz diye bir şey yoktur. Bize gerekli olan ana bilgi, yaşımız ilerledikçe alanımızda uzman olmak için gerekli bilgidir. Diğer bilgiler yan bilgidir.
Bireyin gelişmesi için eğitim önemlidir. Hatta bu sadece bireyle de sınırlı değildir. Bireylerin eğitim alması toplumu da geliştirir. Kısaca çevremizin gelişmesini istiyorsak, ilk önce kendimizi geliştirmeliyiz.
Eğitimli insan, bilgili ve nitelikli insandır. Günümüzde bireylerin iş bulabilmeleri için daha da nitelikli olması gerekir. Tabii artan işsizliğin ve batan işletmelerin sebebini sadece niteliğe bağlarsam hata yapmış olurum. Çünkü tek sebebi niteliksizlik değildir. Konuyu uzatmamak için başka bir yazımda bu durumu değerlendireceğim. Eğitim konusuna odaklandığım için konuyu dağıtmadan devam edelim.
Sadece meslek sahipleri değil, girişimciler de bilgili olmalıdır. Zaten teorik ve pratik bilgiye sahip olmadan iş kurmak büyük bir hatadır. Belki paranız vardır ve hedef kitlenizin ihtiyaçlarını biliyor olabilirsiniz ama bu işi yürütmek için bir bilgi birikimine ihtiyacınız var. Küçük esnaf için de durum böyledir. Kısaca her şey için bir bilgi birikimi gerekir.
Eğitim hayatımızda kazanılması gerekilen bazı alışkanlıklar olması gerektiğini düşünüyorum. Yazmak, ufku açacak aktiviteler yapmak, sosyalleşmek ve program yapmak gibi alışkanlıklar. Şu an aklıma başka alışkanlık gelmiyor ama varsa siz de kendiniz için ekleyebilirsiniz.
Öğrencilik hayatı, bir gelişim sürecidir. Bu süreçte, gelecekte en iyisi olmak için temeller atarız. Bu yüzden doğru adımlarla ilerlemeliyiz. Ders çalışmak sıkıcıdır ama gereklidir. Zaten sizlere sadece derse odaklanmamanız gerektiğini, sosyalleşmeniz de gerektiğinden bahsedeceğim.
Yazımda ilerlemeden önce sizlere farklı bir bakış açısı sunmak istiyorum. Kendinizi bir işletme olarak düşünün. İşletmenizin büyümesini ve en iyisi olmasını istiyorsanız, kendinizi geliştirmeniz gerekir. Bu gelişim de emek harcayarak olur. Bu süreçte ise kazancınız bilgidir, paradan daha değerlidir. Bir işletme, müşterileri sayesinde hayattadır. Müşterilerin yani insanların sizi seçmesi için kaliteli bir işletme olmanız gerekir. Kalite için ise gelişmelisiniz. İşletmeler gelecekte de var olmak için kendilerini uzun vadeye yayarak gelişirler. Bizim işletmemizde de durum aynıdır. Kısa vadede kimse gelişemez veya en iyisi olamaz. Bu yüzden kısa vade beklentisine girmeyin. Ayrıca bir işletmenin çevresi de olmalıdır. Sosyal olarak çevresini genişletmiş bir işletme, kaliteli arkadaşlıklar kurduysa meyvesini toplar. Kaliteli çevre her işletmeye yarar sağlar.
1.Kazanılması gerekilen 4 alışkanlık
Hem okul yıllarımızda hem de okuldan sonraki yıllarda, başarılı olmamız için edinmemiz gereken 4 alışkanlık olduğuna inanıyorum. Bu alışkanlıklar; yazmak, ufku açacak aktiviteler yapmak, sosyalleşmek ve program yapmak.
Söylediğim 4 alışkanlığı erken yaşta kazanırsak iyi ama ileriki yaşlarda da kazanırsak geç değil.
1.1.Yazma alışkanlığı
Kazanılması gereken ilk alışkanlık yazma alışkanlığıdır. Yazmak, yeni bilgileri unutmamamızı sağlar. Ayrıca ödev yaparken veya ders çalışırken, bilgilerin aklımızda oturmasına yardımcı olur.
1.2.Ufku açma alışkanlığı
Okuma, izleme ve gezip görme alışkanlığının da kazanılması gerektiğini düşünüyorum. Bu alışkanlık ufkun genişlemesi için gereklidir. Sadece çevremizi görürsek, ufkumuzu sınırlı tutarız. Düşünce dünyamız genişlerse, yeni bilgiler de öğrenmiş oluruz.
Bu alışkın için bir tavsiye vereyim. Liste yapın. İzlediğiniz dizi, film ve belgeselleri liste yapıp yapmamak size kalmış ama okuduğunuz kitapları ve gezdiğiniz şehirleri listeleyin. Kitap listenizde bulunan, okuduğunuz kitapların sayısı artınca motive olacaksınız. Herkes çok sık gezemeyebilir. Sık sık gezemezseniz bile, gittiğiniz şehirleri listeleyin veya haritada işaretleyin. Sonuç olarak bu da sizi motive edecektir. Tabii bulunduğunuz şehri gezmekte size ilham sağlar ama ufkunuzun genişlemesi için sınırlarınızı daha da genişletmelisiniz. Ayrıca bu tavsiyem, damlaya damlaya oluşan gölü görmenizi sağlayacaktır.
Ufku açma konusunda ufak bir cümlem daha var. “Okuma, izleme ve gezip görme ufkunuzu açar” cümleme ek olarak, eğitim almak da ufkunuzu açar. Yeni bilgiler öğrenirsiniz ve tekrar ederek bu bilgileri sağlamlaştırırsınız. Yani kitap, film ve gezmeyle ufkumu açacağım diye derslerinizi salmayın!
1.3.Sosyalleşme alışkanlığı
Arkadaş edinmek, gelecekte girişken olmak ve güçlü bir iletişime sahip olmak için önemlidir. Ayrıca oyunlar oynamak ve vakit geçirmenin yanı sıra öğrenilen yeni şeyler de arkadaşlar arasında paylaşılır. Sosyalleşmek, ufkunuzun açılmasına da yardımcı olur.
Kaliteli bir arkadaş grubu gelecekte başarılı olur. Her biri, diğerine katkı sunarak gelişir.
1.4.Program yapma alışkanlığı
Program yapma, ufkumuzu açacak aktiviteleri ve sosyal aktiviteleri düzenlemek için yapılır.
Bence bu alışkanlığa liste yaparak başlanmalı. Ders, kurs (birden çok kurs varsa hepsini ayrı ayrı yazın), kitap okumak, film izlemek, arkadaşlarla vakit geçirmek ve bisiklet sürmek gibi programınızı listenize yazın. Bu programı karşınızda görün. Karşınızda görürseniz, düzeni sağlayabilirsiniz.
Yapacaklarımızın listesini, ders programı gibi programlarsak yani zamanını belirlersek, neyi, ne zaman yapacağımızı biliriz. Bu bize zamandan tasarruf da sağlar. Örneğin, yapacaklarımız var ama hangisi yapacağımıza karar veremiyoruz. Bunu düşünmek bize zaman kaybettirir. Direk programa bakmak ise hemen karar verdirir. Sonra, bize kalacak zamanda ise dinlenebiliriz.
Ders saatleriniz ve buluşma saatleriniz haricinde, belirlediğiniz gelişim saatlerinde esnek olabilirsiniz. Esnekliği mümkün olduğunca gün içinde yapmaya çalışın! Yarına da sarkabilir ama diğer güne sarkmamasına özen gösterin.
Dinlenmeyi unutmayın!
2.Eğitim hayatı
Eğitim hayatı, sadece okula gitmek, ders işlemek ve eve gelip ödev yapmak değildir. Toplum içinde yaşamak, geçimini sağlayabilecek ekonomik refaha veya finansal özgürlüğe sahip olmak ve sosyalleşmek için de eğitim hayatı önemlidir.
Küçük yaştaki arkadaşlar, eğitimin ne kadar önemli olduğunun, nasıl ders çalışacağının, kendini nasıl geliştirebileceğinin ve bunları neden yapması gerektiğinin farkında değildirler. Bu konuda ufukları genişlememiştir.
Aileler, çocuklarına erken yaşta bunun farkındalığını öğretmeliler. Nasıl yapacaklarını bilmiyorlarsa, çocukların gelişimi için kendilerini geliştirmeliler. Uzmanlara danışmalı, bloğu varsa takip etmeli, kitaplar okumalılar ve kendilerini geliştirecek ne varsa yapmalılar. Yazımda da okuyacağınız gibi gelişim sadece gençler için değildir. Gelişim, hayat boyu olan bir şeydir. Eğer siz gelişirseniz, çocuğunuz da gelişir.
Ailelerin, “Ders çalış” demesi yeterli değildir. Daha açık bir şekilde anlatmak ve bilinçlendirmek gerekir. “Ders çalışırsan iyi mesleğin olur.” diye bir açıklama yapıp, bunu tekrar etmek de yanlıştır. Çünkü sadece paraya odaklı ders çalışır. Ekonomik rahatlık için güzel ama uzun vadede mutlu olabileceği iş olmalıdır. Ayrıca her zaman gelişmesi gerektiğinin farkında olmalıdır. Gelişim de seveceği işte olur.
Eğitim’e gelişim olarak bakalım. Gelişim, hayatımızın her anında olması gerekir. “Okul bitti, gelişimim de bitti” dememeliyiz. İleride bir mesleğiniz olacak veya bazılarınız iş kuracak. Başarı için ise kendinizi geliştirmeniz gerekecek.
İlk önce neden ders çalıştığımızı ve gelecekte bunun nasıl bir faydası olacağının farkına varmamız gerekir. Bu farkındalık ders çalışma istediğimizi artıracaktır. Ders çalışmamanın sebebi anlamlandıramadığımız içindir. Hatta şu soruyu sorarız, “Bu gelecekte ne işimize yarayacak?”. Bir boşluk olduğu için yapmak istemeyiz ve zamanımızı içini doldurabildiğimiz diğer aktivitelerle geçiririz.
2.1.İlkokul ve ortaokul
Her çocuğun alması gereken temel dersler vardır. Bunları saymama gerek yok. Bu temel dersler ileriki seçimlerimizde bize altyapı oluşturacaktır. Ayrıca istediğimiz eğitimi alabilmemize olanak sağlayan sınavlar da bu temel derslerden oluşur.
İlkokul, temelimizin başladığı yıllardır. Bu yaşlarda, hedeften (büyüyünce bu işi yapacağımdan) çok zaman belirlemek daha önemlidir. Zaman belirlemek, yukarıda da bahsettiğim gibi bize düzen getirir.
Çocukların sadece okuldan eve gelmeleri, ardından ödev yapmaları ve sonra boş durmaları yanlıştır. Sadece ders çalışmak bilgi kazandırır. Bu güzel bir şey ama sosyalleşmek yani arkadaşlarla vakit geçirmek de bir o kadar önemlidir. İlerleyen yıllarda çekingenlik, toplum önünde konuşamama ve çevre edinememe gibi problemlerle karşılaşabilirler. Kısaca girişken biri olamayabilirler. Sadece ders ve sosyalleşmekte yeterli değildir. Kitaplarla, filmlerle ve gezip görmeyle ufkunun açılması gerekir. Çocuklar, bu dengeyi sağlamada başarılı olamayabilirler. Dersleri salsınlar da demiyorum. Dersler önceliğimizdir ama diğerleri için de zaman ayırmamız gerekir. Ayrıca unutmadan söyleyeyim, programın içerik kısmını ayarlarken İngilizce’yi de unutmayın! Ne kadar erken öğrenmeye başlarsa o kadar iyidir.
Çocuğun eğitimi için öğretmenler ders programları ayarlarlar. Aileler de benzer program ayarlamalıdırlar. Tabi sadece ders olmaması gerektiğini yukarıda söyledim. Hatta diğer ailelerle birlikte bu programı yapmaları, mesela çocukların aynı saatte sosyal aktivite yapmaları yararlı olur. Sosyal aktivite sonrası ise her çocuğu aynı anda aileler eve çağırırsa, tek başına oyun oynamak istemeyeceklerdir. Hatta diğer çocukların programa uyduğunu gören çocuklar da motive olup programa uyacaklardır. Yapılan bu program, çocukların görev almalarını ve boş oturmamalarını sağlar. Bunun haricinde saatlere uyma alışkanlığı da kazanacaklardır.
Programın içeriğini hazırlarken, ara vermeye özen gösterin. Mesela iki saat arka arkaya ödev yapma yazdınız. İlk 50 dakikanın sonunda 10 dakika gibi ara olsun. Dersten sonra başka bir aktivite varsa yine dinlenme süresi olsun. Çok sıkı bir çalışma programı yapmayın. Çünkü dinlenmekte gerekiyor. Dinlenme, bilgilerin beynimizde oturmasına yardımcı olur.
En iyi üniversiteye gidebilmek için sağlam bir temel olmalıdır. Bunun için de iyi bir liseye gitmeniz gerekir. İyi bir lise için de sıkı çalışmak gerekir. Bu yüzden lise öncesi son 2 veya 3 yılı iyi programlamalısınız.
Liseye yaklaşırken, programda derslerin, ödevlerin, testlerin ve hatta kurslar varsa kursların ağırlıklı olmasına özen gösterilmelidir. Sosyalleşme, kitap gibi diğer aktiviteleri kısın ama tamamen durdurmayın.
Unutmayın! Sizin eğitim hayatınızda işiniz, yeni bilgiler edinmek, ders çalışmak ve ufkunuzu açmaktır. Kısaca kendinizi geliştirmektir. İşiniziniz karşılığı ise bilgi ve güzel bir gelecektir.
2.2.Lise
Temelimiz dersler, ödevler ve testlerle gelişirken lise altyapımız oluşur. En iyi liseye gidebilmek için de sıkıca çalışırız. Bunların hepsi aslında bir üst aşamanın altyapısını sağlam yapmak içindir.
Bu yazımı liseli arkadaşlar okuyorsa üstte belirttiğim alışkanlıklar için geç değildir. Çünkü bu alışkanlıklar üniversite de lazım olacaktır. Bu yüzden geç değildir.
Liseye başlandığından itibaren artık tek bir hedef vardır. O da üniversitedir. Lisede ufkunuzu genişleterek, ilk yıldan itibaren üniversite bölümü yavaş yavaş hedeflenmeli ve en iyi üniversiteye gitmek için çaba sarf edilmelidir. Üniversite bölümü, son sene düşünülmemelidir. Mutlu edecek bölümü 4 yıl araştırarak düşünmeniz gerekir. Çünkü bu sizin geleceğiniz olacaktır ve üniversitede gelişmeniz için seveceğiniz alan olması çok önemlidir. Ayrıca eğitim alacağınız üniversitenin de önemli olduğunu bilin.
Lise de geleceğiniz için alan seçerken araştırmalar yapın. Sadece adına bakmayın. Çok istediğiniz bölümü bulduğunuzdan eminseniz güzel. Bazı aileler veya çevreler, “O alanda para kazanamazsın bu bölümü oku” diyebilir. Eğer yazımı bir veli okuyorsa bu tür cümlelerden kaçınmanızı tavsiye ederim. Yazımı gençler okuyorsa bu cümleyi kuranlara kulak asmayın. Alanında uzman kişiler her zaman iyi paralar kazanır. O alanda uzman olmak için de sevmek gerekir. Yani paraya odaklanmaktan çok mutluluğa odaklanın. Evet, para yaşamımız için önemli ama sevmediğiniz bir bölümde gelişmeniz belli bir seviyede kalır. Sonra da mutsuz olmaya devam edersiniz.
Belki bazılarınız, “İş kuracağım ve girişimci olacağım. Bunun için de üniversite okumama gerek yok, param olsun yeter.” diyebilirsiniz. Ben de size şunu diyeyim. Eğitim almadan iş kurarsanız, belli bir sınıra gelirsiniz ve daha da ilerleyemezsiniz. Üniversite hocam bize, girişimin olması için üretim faktörlerini (emek, sermaye, hammadde ve girişimci) söylerken, bilgi faktörünü de eklerdi. “Bilgi olmadan 4 üretim faktörünü birleştirseniz de başarılı olamazsınız.” derdi.
Her işletmenin bir yaşam ömrü vardır. Eğitim almış bir girişimci, bu ömrü çok uzun senelere yayma başarısını gösterir. Ayrıca eğitimsizseniz ve altınızda çalışacak kişiler sizden daha eğitimliyse onlara liderlik edemezsiniz. Arkanızdan devamlı konuşurlar ve hatta belki de işi batırmanızdan korkarlar.
Üniversite sınavı sizin temelinizin ölçüleceği sınav olacağı için, son sene çalışmaya başlamayın. Liseye başladığınız ilk günden itibaren işleri sıkı tutmanız gerekir. Zaten derslerinizde başarılı olursanız ve 4 seneye yayılmış alıştırmalarınızı yaparsanız, iyi bir üniversitede istediğiniz bölümü okuyabilirsiniz.
Lise hayatınızda ayrıca İngilizce’ye de önem vermeniz gerekir. Üniversite de Erasmus’a gidebilmeniz için, İngilizce sınavında başarılı olmanız gerekiyor. Ne kadar erken çabalarsanız sizler için daha iyi olacaktır.
Sadece derse odaklanmayın. Topluluklara da katılmaya çalışın. Takım oyunlarına başvurun. Eğer lisenizde topluluk yoksa, lise dışı topluluğa katılın. Spor aktivitesi de yapabilirsiniz, size kalmış ama takım çalışması yapabilmeniz ve bir yerler de görev alabilmeniz için katılın. Bu toplulukları ileride CV’nize yazmanız sizler için olumlu olacaktır. Tabii ki sadece CV için değil, gelişiminizde de etkili olacaktır.
Sıkı çalışın, aktiviteler yapın, kitaplar okuyun, sosyalleşin ve topluluklara katılın dedik. Bunları yaparken dersleri salmayın, sıkı ve dengeli çalışın! Ayrıca dinlenmeye de fırsat ayırın. Ayırmazsanız eğer hem yorulursunuz hem de bütün bilgiler karmakarışık olur. Yukarıda da dediğim gibi, dinlenmek bilgileri beynimizde sağlamlaştırır.
Üniversite de hangi bölümü seçeceğinize daha önceden karar verdiyseniz, size tavsiyem bölümünüz hakkında kitaplar okuyun. Hem sevip sevmeyeceğinizi görürsünüz hem de eğer severseniz yavaştan bilgi altyapısını da oluşturmuş olursunuz.
Üniversiteye, diploması için değil, geleceğiniz için gideceksiniz. Bu yüzden doğru karar verdiğinizden emin olun. Yine tekrar ediyorum sıkı ve dengeli çalışın!
2.3.Üniversite
Üniversite öğrencisi olduğunuz zaman bir farkındalığa sahip olmalısınız. Artık siz kaliteli bir birey olmak için adım atıyorsunuz ve bunun farkında olmanız gerekiyor. Üniversitede derse gidip, sonrasında arkadaşlarla gezmek güzel bir şey ama sırf bunun için üniversiteye gitmemelisiniz. Artık herkes üniversite diplomasına sahip oluyor. Olmasın mı? Evet, olsun ama nitelikli olsun. Sizin bir farkınız olsun. Ben herkesin daha başarılı olması için bu yazıyı yazıyorum. İşte o zaman daha da başarılı olmak için çalışılacak ve ülkemiz o zaman gelişecek, refah seviyesi yüksek ülkelerin arasına o zaman gireceğiz.
Üniversite eğitimi, lise eğitiminden daha farklıdır. Burada ufkunuz daha da açılır. Tabii seçeceğiniz üniversite de önemlidir. Seçtiğiniz alan için en iyi üniversiteye gitmeniz gerekir.
Kazanılması gereken 4 alışkanlıktan bahsettim. Üniversite kısmı için tekrar hatırlatmak istiyorum. Bu alışkanlıklar; yazmak, ufku açacak aktiviteler yapmak, sosyalleşmek ve program yapmak. Bu alışkanlıkları edinmek için geç değil. Zaten başarılı bir üniversite hayatı geçirmeniz için bu 4’ünü de yapmanız gerekir.
Yazı yazmazsanız, derste edindiğiniz bilgileri unutursunuz. Ufkunuzu açmak için daha da emek sarf etmezseniz, derste öğrendiğiniz kısıtlı bilgilerle kalırsınız. Sosyalleşmezseniz, iş hayatınızda girişken olamazsınız. Programınız olmazsa, ufkunuzu açmak ve sosyalleşmek için yapacaklarınızın düzenini sağlayamazsınız. Esnekte olsa zamanınızı ayarlamanız bence çok önemli.
Üniversiteye başladığınız andan itibaren artık tek bir hedefiniz var. O da alanınızda en iyisi olmak için uzmanlaşmaktır. Uzman olmak için uğraşırken, sosyal dengeyi de sağlamanız gerekir. Bunun için de zamanınızı iyi düzenleyebilmelisiniz. Önceliğimiz eğitim ama üniversite hayatınız komple dersten ibaret olmamalıdır. Gerçi sosyalleşmekte bize katkı sunacağı için o da eğitime giriyor.
Bilgi, yapacağınız işte çok önemlidir. Üniversite derslerinde bu bilgiyi size kaba taslak olarak göstereceklerdir. Yani edindiğiniz bilgi sınırlı olacaktır. Alanınızda en iyisi olmak için ise daha çok bilgiyi keşfetmeniz gerekir. Bu da kendi emeğinizle olur. Bir alanda uzmanlaşmak için kendi emeğinizi koymazsanız ve sadece üniversiteden beklerseniz, o alanda en iyisi olamazsınız. Bu yüzden üniversitede ufku açma alışkanlığınızın olması gerekir diyorum. Bunu da daha çok kitap okuyarak, daha çok ders çalışarak, kütüphanede daha çok zaman geçirerek ve hatta daha çok görerek gerçekleştirirsiniz. Ayrıca sosyalleşip, kaliteli bir çevre edinerek ufkunuzu daha da genişletirsiniz.
Bir üstte, “Üniversite derslerinde bu bilgiyi size kaba taslak olarak göstereceklerdir.” dedim. Çünkü profesörler ve diğer öğretim üyeleri, size ders saatinin yettiği kadar anlatırlar. Eğer siz defteri kapatıp eğlenceye giderseniz, sadece sınavı geçecek bilgiye erişirsiniz. Mezun olmak önemlidir. Elinizde belge olacaktır ama belgeyi günümüzde herkes alıyor. Niteliğinizin olması için belgeye değil bilgiye odaklanmalısınız.
Üniversite eğitimi alırken yabancı dilinizi daha da geliştirmelisiniz. Çünkü sizin artık ufkunuzu açmanız gerekeceğini söyledim. Ufkunuzu daha da açmak için yabancı makaleleri de okumalısınız. Hatta yabancı ülkelere giderek kendinizi geliştirmeli, yeni şeyler görmeli ve öğrenmelisiniz.
Bir diğer konu da sertifikalı kurslar. Alanınızla ilgili alabileceğiniz eğitimleri almalı ve bu eğitimlerin sertifikalarını almalısınız. Size lazım olan eğitimler nelerse, ilk önce bunları listeleyin. Sonra bu kurslara giderek kendinizi geliştirin ve sertifikalarınızı alın. Hepsini aynı anda yapmayın. Bu eğitimleri yayın. Aynı anda yapmak sizi çok sıkıştırabilir ama sıkı ve dengeli bir şekilde çalışmanız gerektiğini yine hatırlatmak isterim.
Üniversite de sosyalleşmek önemlidir. Çünkü bir üniversite öğrencisisiniz ve çekingen değil girişken olmalısınız. Size tavsiyem kaliteli bir arkadaş grubuna sahip olun. Eğer alanınızda en iyisi olmak istiyorsanız, edineceğiniz kaliteli arkadaş grubu sizi olumlu etkileyecektir. Hem eğleneceksiniz hem de birbirinize katkı sağlayacaksınız. Zaten eğlenmeden geçilen üniversite hayatı bence kayıp olur.
Bir üniversite öğrencisi topluluklara da katılmalıdır. Aktif katılım göstermeli ve eğer takım çalışması ile yapılacak bir iş varsa fayda üretebilmelidir. Bu yaptığınız çalışmaların faydasını ileride göreceksiniz.
2.4.Üniversite sonrası
Eğitim hayatınızda edindiğiniz bilgi birikiminizin, çok değerli olduğunun farkında olmalısınız. Farkında olmanız gereken bir diğer konu da, eğitim hayatınızın bitmediğidir. Her zaman daha da gelişmek için eğitimlerinize devam etmelisiniz.
Alanınız hakkındaki yenilikleri takip etmelisiniz. Varsa eksiğiniz gidermelisiniz. Kısaca kendinizi güncel tutmalısınız. Eğer, “Üniversite bitti ve artık kendimi geliştirmeme gerek yok.” derseniz, evet güzel maaşlı bir işte çalışabilirsiniz ama en iyisi olamazsınız. Eğer en iyisi olmak için çalışmazsanız, sizi değil daha başarılı birini seçerler. Çünkü işverenler daha da kazanmak ister ve siz kazandıramazsanız, daha çok kazandıran kişi sizin yerinize gelebilir.
Mezun olduğunuz anda sizin kaliteli bir birey olduğunuzu göstermeniz gerekir. Eğer birey olarak kaliteli olmazsanız, sizi seçmezler. Girişimciler için de bu geçerlidir. Kaliteyi benimsemeyen bir girişimcinin işletmesi, başarılı olamaz.
Kendini gelişime adayan kişiler yüksek lisans yapmak isterlerse şimdiden tebrik ederim.
Gelişim yaşamımızın her anında
Gelişim yaşamımızın her anında vardır. Alanımızda gerçekleşen yenilikleri takip ederek ve eksikliklerimiz varsa bunları gidererek, kendimizi güncellemeliyiz. Bütün bilgileri bilmek mümkün değildir. Bu yüzden en çok bilgiyi, kendi alanımızda edinerek uzmanlaşmalıyız. Bu hem girişimciler hem de çalışanlar için geçerlidir.
Ülkemizde şu an çoğu genç üniversite okumakta. Bazıları ise sadece üniversiteye gitmek için gidiyor. Gitmesi güzel bir şey ama farkındalığı yok. Bu sadece üniversite için de değil, ilkokuldan liseye kadar çoğu genç eğitim konusunda farkındalığa sahip değil. Evet, sınavlara çalışıp geçiyorlar ve mezun oluyorlar. Bu yine de iyi bir şey ama ben gelişime vurgu yapıyorum.
Çocukların ve gençlerin eğitim hayatında başarılı olması ve yaşamının her anında gelişimini ilerletebilmesi için ailesinin de bu farkındalığa sahip olması gerekir. Eğitimin önemini ve kendisini nasıl geliştirmesi gerektiğini, çocuğuna öğretmesi gerekir. Veliler, bunun için bolca kitap okumalı ve destek almalıdır. Çocukları ile eğitim konusunda doğru iletişimi kurmalıdır. “Ders çalış”, “O meslek para kazandırmaz, bu bölümü oku.” gibi cümleler yerine, “Ders çalışma saatin geldi”, “O mesleği iyice araştır, iyi para kazanman için nelerde uzman olman gerektiğini bil.” gibi cümleler kurmalılardır.
Her genç çok zekidir ve çalışkandır. Arkadaş ortamı ise bu çalışkanlığı ya gölgede bırakır ya da ilerletir. Doğru arkadaş seçimi veya arkadaş grubunu doğru yönlendirme önemlidir. Sadece sosyalleşmeye odaklı yaşayan ve eğitimin önemini bilmeyen genç grup, kendini geliştirme farkındalığına sonradan sahip olur. Çalışkan bir grup ise bu farkındalığa sahip, kendini gelişime adamış bir gruptur.
Bir gencin gelişmesi aslında çevresinin de gelişmesidir. Çevresinin gelişmesi ise toplumun gelişmesidir. Ülkeler de topluluklardan oluştuğuna göre, toplum gelişirse ülkeler de gelişir.
Refahı, eğitim seviyesi yüksek topluluklar sağlar. Eğitimli ve saygın topluluklar mutlu bir şekilde yaşar. Paraya öncelik veren toplumlar, uzun vadede gelişir ama yavaş gelişir. Eğitime öncelik veren toplumlar ise aynı uzun vadede daha çok gelişir.
Kendinizi, hem kendiniz hem de toplum için geliştirin.